tr

Sabahattin Ali

  • Metehan Tekinцитує2 місяці тому
    Hiçbir fevkaladeliği yok. Birtakım hünerli çizgiler, tıpkı mektepler deki resmi hattî vazifeleri gibi. Belki biraz daha ince ve karışık... Sonra bir resim. Birkaç satır muhtasar yazı ve bir iki imza... Üzerine biraz fazla eğilince insanın burnuna ağır bir yağ ve kir kokusu da vurur. Fakat ne muazzam şeydir bu kirli kâğıt azizim, bir düşün!”
    Bir müddet gözlerini yumdu.
    “Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin
  • bunyaminpltцитує8 місяців тому
    Hayatta hiçbir şey bizim arzumuza tabi değildir
  • Arzu Yıldızцитує2 роки тому
    Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
  • Arzu Yıldızцитує2 роки тому
    Hayatın bir değişmeler silsilesi ve her değişmenin bir tekâmül olduğunu anlamayanlar yobaz kafalı insanlardır
  • Arzu Yıldızцитує2 роки тому
    Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir.
  • Arzu Yıldızцитує2 роки тому
    ölüm haberi kendisini adamakıllı sarsmıştı, insan oturduğu odanın duvarlarından biri yok oluvermiş gibi bir noksanlık, bir çıplaklık duyuyor, bir gün evveline kadar kolumuz, bacağımız gibi pek tabii surette mevcut olan bir şeyin birdenbire hiç olmasına inanmak istemiyordu.
  • Arzu Yıldızцитує2 роки тому
    Onlar da bu oda gibi, bütün evleri gibi henüz nereye ait olduklarını bulamamışlardı. Onların içinde de besmele levhasıyla Sonya plağı yan yana duruyordu.
  • Acun Günayцитує2 роки тому
    Oyuna başlarken kendisine sorucu gözlerle bakan arkadaşlarına:
  • Furkan Çalışırцитує2 роки тому
    “Sen bütün büyük laflarına ve dillere destan olan zekâna rağmen asla ciddi bir insan olamayacaksın!”
  • Furkan Çalışırцитує2 роки тому
    Fakat içimizde, bizim “ahlak” tarafımızda hiçbir şekilde münasebete geçmeyerek hadiseleri muhakeme eden, neticeler çıkaran ve tedbirler alan bir “hesabi” tarafımız vardı ve lafta değilse bile fiilde daima o galip çıkıyor ve onun dediği oluyordu.
fb2epub
Перетягніть файли сюди, не більш ніж 5 за один раз