Eminü'l-Ümme – Ümmetin Emini Ebu Ubeyde B. Cerrah

Sahabenin hayatını kaynaklara bağlı, ama akıcı bir dil ile yazan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, serinin dördüncü kitabı olan "Ümmetin Emini Ebû Ubeyde b. Cerrah" çalışmasını bizlere takdim etti.

Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Ebû Ubeydenin hayatını çok farklı bir dil ve üslup ile bize aktaran Hocamız, adeta satırlar arasında okuyucuyu saadet asrına götürmektedir.

Hocamız kitabının önsözünde şöyle demektedir: «Ebû Ubeyde b. Cerrah ideal manada bir müminin hayatında emniyet ve teslimiyet nasıl gerçekleşir, bu iki önemli hususiyet nasıl hayata taşınır ve nasıl hayatta temsil edilir bunun en güzel örneğidir.

O da hayat defterlerinin sayfalarında önceden seyahat ettiğimiz diğer yiğitler gibi; ilklerden, öncülerden, önden giden altılılardandır. Çok yol almasına rağmen bir çiçeği dahi ezmeyenlerden, geriye takip edilmesi için çok güzel bir örneklik miras olarak bırakanlardan

O da daha dünyada iken, sesine ve nefesine kurban olduğumuz Efendimiz tarafından cennetle müjdelenenlerden, Allah ve Resulü uğruna neyi varsa feda edenlerden, verilen her görevi yerine en güzel şekliyle yerine getirenlerden

O da diğerleri gibi ilk gün nasıl başladı ise, hayatını öyle bitirenlerden; ilk günün heyecanını, şevkini, aşkını ve tabiî ki imanını son güne kadar devam ettirenlerden

Hepsinden öte o, Allah Resulünün: Her ümmetin bir emini vardır, benim ümmetimin emini de Ebû Ubeyde b. Cerrahdır diye müjdelediği bir yiğittir.

Daha yaşı altmışa varmadan bu dünyadan göçen, az ama öz yaşayıp, yaşadığı her anın kıymetini bilerek dolu dolu yaşayan, böyle yaşadığı için de bereketli bir ömrün sahibi olan Ebû Ubeyde b. Cerrah, kendinden sonra gelen tüm Muhammed ümmetine adeta şu hakikatleri haykırmaktadır: Bize bakın, bizi örnek alın, kurtuluş, Muhammedde ve Onun mübarek ellerinde yetişen ilk nesildedir. Kim bu nesli kendine rehber edinmişse, kim bu nesil gibi olmaya çalışmış ise, kim onların yürüdüğü gibi yürümeye, koştukları gibi koşmaya, iman yolunda coştukları gibi coşmaya gayret etmişse, hem dünyada hem ahirette kazanmıştır.