Asıl adı Ahmet Mirza olan Kerem, Isfahan Şahının oğludur. Şahın hazinedarlığını yapan Ermeni Keşişinin kızı Aslı ile Kerem birbirlerini severler. Şah, Keşiş'ten kızını oğluna ister. Keşiş, bir Müslüman'a kız vermek istemez. Fakat hükümdarın isteğini reddedemez; bir mühlet ister ve bu mühletin içinde gizlice memleketten kaçar. Kerem de Aslı'nın peşinden yollara düşer. İşte, Kerem'in sevdiği kızın ardınca bütün Anadolu'yu baştan başa gezmesi böylece başlar.
Kerem artık yanında sadık arkadaşı Sofu, omzunda sazı ile bir "Âşık" olmuştur. Her gittiği yerde, her rastladığına sazıyla ve yanık türküleriyle, Aslı'nın izini sorar; ona haber verenler de olur, vermeyenler de…
Bazı şehirlerde Kerem, Aslı Han'a bir zaman kavuşur. Keşiş'ten habersizce bir müddet birbirlerine sevgilerini anlatırlar, dertlerini dökerler.
Sonunda Kerem Aslı'sının peşinden Halep'e varır. Halep Paşasına kendini sevdirir. Paşa, Keşiş'i tehdit ederek kızını Kerem'e vermeye razı eder. İki sevdalının nikâhları kıyılır. Fakat kötü ruhlu Keşiş onlara son fenalığı yapar.
(Tanıtım Bülteninden)